5 Şubat 2008 Salı

YETİŞTİRİCİLİĞİ

BÖĞÜRTLEN yetiştiriciliği
Böğürtlen Resimleri
BÖĞÜRTLEN

İnsan sağlığında önemli rolleri olan böğürtlende organik asitler, mineraller ve vitaminler bakımından çok zengin bir meyvedir.
Böğürtlenlerde çiçeklenme genellikle Mayıs ayında başlayıp Ağustos ayına kadar devam etmektedir. Bu nedenle bitki üzerinde değişik olgunlaşma devrelerinde olan meyve salkımları birbirini takip ederler.


EKOLOJİK İSTEKLERİ

İklim

Böğürtlenler iklim faktörleri bakımından ahudutları kadar müşkülpesent değildir. Değişik iklim şartlarına daha kolay adapte olma özelliğindedir. Sıcaklık ve kuraklığa ahudutlarından daha fazla dayanıklıdırlar. Ancak kış ve ilkbahar donlarına karşı ahudutlarına göre daha az dayanırlar. Genelde sıcak mutedil iklim bölgelerinde daha iyi sonuç vermektedir. Şeftali yetiştirilen bölgelerde böğürtlen yetiştiriciliği rahatlıkla yapılmaktadır.
Böğürtlenlerin olgunlaşma döneminde kuru bir hava istenmez. Normalde soğuk geçen kış mevsiminde dallar genellikle donarak zarar görürler. Donan bu dallar yerine köklerden yeni sürgünler çıkar ancak o yılın ürününü almak mümkün olmamaktadır. Bu nedenle don tehlikesi olan bölgelerde mutlak dondan korunma tedbirleri alınmalıdır.

ÇOĞALTMA METOTLARI

-Kök sürgünleri ile
-Uç daldırma ile
-Yaprak-göz çelikleri ile
-Kök çelikleri ile
-Doku kültürü ile

Kök sürgünleri ile fidan üretimi

Böğürtlen bitkisinin kök boğazı ve kökte bulunan gözlerden her yıl yeni sürgünler çıkmaktadır. İlkbaharda topraktan çıkan sürgünler gelişme mevsimi boyunca büyürler. Geç sonbaharda yapraklarını döktükten sonra erken ilkbahara kadar bunlar köklü olarak sökülür ve fidan olarak kullanılırlar. Kışları sert geçen bölgelerde ilkbaharda söküm daha uygundur.
Kök sürgünleri ile fidan üretiminde sağlıklı ana bitkiler ile, gerekir ise sterilize edilmiş alanlarda damızlıklar kurulur. Bu damızlıklarda bakım en iyi şekilde yapılır. Meyve dalcıkları henüz çiçekte iken kesilir ve her 4-5 yılda bir, fidanlık yeri değiştirilmelidir.

Uç daldırma ile fidan üretimi

Dikensiz sürüngen böğürtlen tipleri sadece uç daldırması ile üretilmektedirler. Dikensizliğin devamı için sonbaharda sürgünün uç kısmının köklendirilmesi gerekir. Kökten çıkan sürgünler daima dikenli olmaktadır. Dikensiz türlerin çoğaltılmasında büyük dikkat gerekmektedir.

Yaprak ve göz çelikleri ile fidan üretimi

Gerek dikine gerek yatık büyüyen böğürtlen tipleri ilkbaharda körpe, yapraklı sürgünlerden alınan yaprak ve göz çeliklerinin
yüksek nemde ve özellikle sisleme yöntemi altında köklendirilmeleriyle kolayca çoğaltılabilirler. Böyle çeliklerin köklendirilmeyi uyarıcı kimyasal maddelerin (hormonlar) uygulanmasıyla köklenme oranında daha sağlıklı sonuçlar alınabilmektedir.

Kök çelikleri ile fidan üretimi

Böğürtlen bitkilerinin gövde çelikleri ile üretimi mümkün olmamakla beraber kök çelikleri ile fidan üretimi sağlanabilmektedir. Kök çelikleri sonbaharda yaprak dökümünden, ilkbaharda gözlerin sürmesine kadar geçen dinlenme döneminde alınırlar. 2 mm den 10mm ye kadar değişen kalınlıklarda kök parçalarından yararlanılır.
Çelikler 5-10 cm boyunda hazırlanırlar. Kök parçalarının alınıp çelik yapılmaları ve dikilmelerine kadar, çok nemli ortamlarda tutulmaları ve kurumalarının önlenmesi gerekir. Kök çelikleri arazide 60-80 cm aralıklarla ve 3-5cm derinlikte açılan çizilere yanyana ve yatay olarak dizilir üstleri toprak ile kapatılır.
Çeliklerin dikildiği yer hafif bünyeli, organik ve ticari gübrelerle zenginleştirilmiş olmalıdır. Bu çelikler üzerindeki gözler ilkbaharda sürer ve yaz boyunca gelişerek sonbaharın sonlarında dikime hazır fidan haline gelirler.

Doku kültürü yöntemi ile fidan üretimi

Böğürtlen fidan üretiminde, en modern en sağlıklı ve en hızlı yöntem, doku kültürü tekniğidir. Kontrollü şartlarda sağlıklı olarak büyütülen ana bitkilerin büyüme noktalarından 0.1-0.3 mm kadar küçük parçalar alınarak sterilize edilmiş tüplerde özel besin ortamlarına konulurlar.
Sıcaklık, nem ve ışık yönünden en iyi şartların sağlandığı büyüme odaları veya dolaplarında bu parçacıklar içinde bulundukları özel ortamda çoğalır ve küçük bitkicikler oluşur. Bunlar belirli bir süre sonra alınarak küçük saksılara daha sonrada büyük saksılara alınıp dış şartlara alıştırılarak büyütülürler.

BAHÇE TESİSİ

Toprak Hazırlığı ve Dikim

Bahçe kurulacak yerin iklim özellikleri, böğürtlen bitkilerinin yetiştiriciliğine uygun olmalıdır. Toprak analizi yaptırılarak gerektiğinde toprak bünyesi uygun hale getirilir. Bahçenin ilkbahar ve özellikle yaz aylarında sürekli sulanacağı düşünülerek, su kaynaklarına yakınlığı, sulama suyu temini durumuna göre sulama yöntem ve tesisine karar verilir.
Bahçede daha önceden herhangi bir kültür yapılamamışsa bahçe hazırlığına bir önceki yazdan başlanır. Toprak dikimden en az bir ay önce derin bir şekilde sürüm, gerekirse krizma yapılır. Toprak analizi yaptırılarak verilecek gübre miktarları belirlenir. Genel olarak topraklar organik maddece fakir olduklarından 3-5 ton çiftlik gübresi verilerek ikinci bir sürüm yapılır. Gübrelemeden sonra, toprak işlenerek gübrenin toprağa karışması sağlanmalıdır. Dikimden önce fosforlu ve potasyumlu gübrelerle bir taban gübrelemesi ve son bir sürüm yapmak daha iyi sonuçlar vermektedir.
Toprak işlendikten sonra gerekiyorsa toprak fümigasyonu yapılmalıdır.

DİKİM

Dikim yapılacak fidanlar kuvvetli, kökler iyi gelişmiş, hastalıksız olmalıdır. Dikim zamanına kadar serin ve nemli ortamlarda saklanmalıdır. Hemen dikilmeyecek ise hendeklenmelidir. Gözler canlı ve dolgun olmalıdır. Fidanlar dikim yerine çamurlu su dolu kovalarda veya ıslak telisler içerisinde taşınmalıdır. Kapalı, bulutlu, rüzgarsız günler dikim için en uygun günlerdir. Dikilecek böğürtlen fidanlarında önce kök tuvaleti yapılır. Yaralı, kuru ve çok uzun kökler kesilir.
Dikimin hemen ardından fidanlara can suyu verilir. Dikimi yapılan fidanın tepesi 20-30 cm den kesilir

Böğürtlenlerde kışları soğuk geçen bölgelerde erken ilkbaharda yapılan dikimler en iyi sonucu vermektedir. Kışları ılık geçen bölgelerde ise geç sonbahar ve kış aylarında yapılan dikimler iyi sonuç vermektedir.

Dikim mesafeleri tür, ve çeşitler büyüme gücü ve şekline, dikim yöntemlerine, terbiye şekillerine, toprak verimliliğine ve toprak işleme şekline göre çok farklılık göstermektedir. Dik büyüyen böğürtlenler için sıra arası x sıra üzeri mesafeleri 1.50 x 0.50 m, yatık büyüyenler için ise 3.00 x 3.50 m bırakılmaktadır. Genel olarak ortalama 2.50 x 1.50 m kullanılmaktadır.
Ticari amaçlı dikim aralıkları sıra arası 3 m, sıra üzeri 1.0 -1.5 m tavsiye edilmektedir. Tek sıra tel sistemi kullanılmaktadır. Dallar tellere 70, 130 ve 180 cm yüksekliklerde tel ile bağlanır.

BUDAMA

Diğer önemli uygulamada budama işlemidir. Kış budamasında kuruyan dallar kesildiği gibi gelişme döneminin daha sonraki yıllarında budama yapılmaktadır. 3. yıl içersinde yeşil budama yapılmaktadır. Haziran ayı içerisinde ince zayıf dallar kesilerek her taç da 4-5 ana dalın büyümesi sağlanır.
Kış budamasında gelişmesi en iyi olan 4-5 yeni dal seçilerek diğerleri budamayla çıkarılır. Aynı zamanda ana dallar 190-195 cm yükseklikte bırakılır. Yan dalların ilk 40-45 cm leri kesilerek diğerleri 20-30 cm kısaltılır.






******************

Böğürtlenlerde tozlanma arılar vasıtası ile olmaktadır. Siyah renkli meyveler birçok çeşitte yuvarlağımsı veya yuvarlak şekillidir. Olgunlaşma durumunda meyveler çanak yaprak ile birlikte toplanmaktadır. Ham meyvelerde meyve sapı krem beyaz renkte iken olgunlaşma durumunda ise gri, mavi ve kırmızımtrak renk almaktadır. Hasat zamanı meyve sapındaki bu renk değişimine bakarak belirlenebilmektedir. Meyve olgunlaşma tarihi bölgelere göre değişmekle birlikte Haziran sonu-Temmuz başında hasat başlamakta ve Eylül ayına kadar devam etmektedir.

Yapılan ıslah çalışmaları sonucunda dikensiz böğürtlen elde edilmiştir. Oldukça verimli ve güçlü büyüme özelliğine sahip olan bu çeşitlerin bitkileri 3-4 m boyunda dallar oluştururlar. Tüm toprak ve iklim şartlarına adapte olma özelliğine sahiptir. Düşük kış soğuklarına dayanıklı olmalarına rağmen geç donlardan zarar görmektedirler.






Toprak

Toprak olarak seçici değil ancak bitki, dinlenmiş, derin ve geçirgen toprak, yarı asit (pH 6-7) toprakları sevmektedir. Bunun yanında toprağın yeterli besin maddece zengin olması verim ve kalite bakımından olumlu yönde etkilemektedir.
Standart temel gübreleme iyi yanmış çiftlik gübresi 4-5 t/da, Ancak bu gübrelemede toprağın verimliğine göre bu miktarları değişiklik göstermektedir.
Böğürtlenler orta veya orta-küçük çalılardır ve özel bir toprak isteği göstermezler. Bununla beraber, böğürtlen yetiştiriciliği organik maddelerce zengin, derin, geçirgen, yarı asit, hafif veya orta bünyeli, su tutma kapasitesi yüksek topraklarda başarılı şekilde yapılır.
Sürekli toprak nemi sağlanmalıdır. Bu nedenle drenajı sağlanmış, ağır bünyeli topraklarda da uyum sağlamaktadır. Toprak reaksiyonu hafif asit veya nötr (pH = 6-7) olmalıdır. Toprak derinliği en az 1 metre olmalıdır. Toprak hazırlığında toprak 30-35 cm derinlikten işlenmesi yeterlidir.
Toprak işleme sırasında organik gübrelemenin beraber yapılmasında yarar vardır. Takip eden uygulama N, P, K gübrelemesidir. Bunun da sonbahar sonunda veya kış sonundan önce toprak analizi sonunda gerekli miktarlarda uygulanmalıdır.


ÇEŞİT SEÇİMİ

* Çeşit bulunduğu iklim ve toprak özelliğine uygun,
* Verimli
* Pazarın aradığı bir çeşit,
* Yola ve taşımaya dayanıklı,
* Bitkisi kuvvetli gelişen,
* Ayrıca meyveler taze olarak veya meyve işleyen bir kurulaşa pazarlanması durumlarında farklı çeşit gerektirmektedir.
* Çeşidi, özelliği ve kaynağı belli olmayan fidanlar ile bahçe kurulmamalıdır. Bu tip fidanlarla çeşitler karıştığı için meyvenin pazar değeri ve verim düşmekte, pazarlamada güçlüklerle karşılaşılmak tadır.

GÜBRELEME

Gübrelemede, bahçe toprağı analiz yaptırılarak gerekli gübreleme yapılmalıdır. Ancak analiz yapılmaması durumunda yıllık gübre ihtiyaçları;
4 -10 kg saf azot karşılığı azotlu gübre,
5 - 7 kg saf fosfor karşılığı fosforlu gübre,
8 -12 kg saf potasyum karşılığı potasyumlu gübre verilir.

Tam verim çağındaki bahçelerde bu miktarlar ilk dikim yıllarında 1/3 ü, ikinci yılda ½ si olarak verilmelidir. Azotlu gübreler genelde amonyum sülfat olarak verilir ancak pH= 5.5 ve daha düşük ise amonyum nitrat olarak verilmelidir. Gerekirse kireçleme yapılarak pH 6-7 ye yükseltilir.
Azotlu gübreler böğürtlen bitkilerine erken ilkbaharda ve meyve gelişimi sırasında olmak üzere iki defada verilir. Azotlu gübreler sulama veya yağış öncesi, bitkilerin kök bölgelerine serpilerek verilmelidir.
Fosforlu ve potasyumlu gübreler gerektiğinde yılda veya iki yılda bir uygulanır. Uygulama sonbahar kış aylarında, fosforlu ve potasyumlu gübreler bitkilerin kök bölgeleri hizalarına toprağa 20-30 cm derinliğe gömülerek uygulanır.

SULAMA

Böğürtlen meyvesinde iyi verim alabilmek için sulama , önemli faktörlerden birisidir. Sürekli toprak nemi isteğinde olan böğürtlen bitkileri için sulama önemli bir konudur. Yağışların yetersiz olduğu dönemlerde sulama zorunlu olarak yapılmalıdır. Özellikle hasat zamanında daha fazla sulama gerekir.
Az geçirimli topraklarda fazla su birikimi köklerde hastalıklara ve ölümlere sebep olur. Aşırı sulama susuzluk kadar zararlı olabilir.
Sulama; karık, yağmurlama veya damla sulama şeklinde yapılır. Ancak hasat döneminde yağmurlama sulama yönteminden kaçınılmalıdır.

HASTALIK VE ZARARLILAR İLE MÜCADELE

Hastalık ve zararlılarda ilk şart korunma önlemlerinin alınmasıdır. Bunlarda ;
* Yurt dışından veya bölge dışından getirilen fidanlar sertifikalı olmalı, sağlık kontrolleri yapılmalıdır.
* Dikilecek yer hastalık ve zararlılardan arındırılmış olmalıdır, gerekirse ilaçlamalı, sterilize edilmelidir.
* Bölgede yaygın bir hastalık veya zararlı varsa buna dayanıklı çeşitler seçilmelidir.
* Fidanlıklarda her türlü karantina tedbirleri alınmalı, fidanlık yeri birkaç yılda bir değiştirilmeli, fidanların sürekli sağlık kontrolleri yapılmalıdır.

Bahçe yeri seçiminde dikim sistemi ve budama işlemlerinde bitkilerin havalanma ve güneşlenmeleri dikkate alınmalıdır.
Böğürtlen bitkilerinin toprak işleme, sulama, budama, gübreleme gibi bakım işlemleri zamanında ve tekniğine uygun olarak yapılmalı, bitkilerin kuvvetli gelişmeleri sağlanmalıdır. Hastalık ve zararlı riski olduğunda budama artıkları bahçeden uzaklaştırılmalı ve yok edilmelidir.
Kimyasal mücadele son çare olarak yapılmalı, doğru ilaç, doğru zamanda, gerekli dozda ve tekniğine uygun olarak uygulanmalıdır. Bunun için mutlaka tarımsal kuruluşlardan bilgi alınmalı ve tavsiyelere titizlikle uyulmalıdır.
Bölgede virüs hastalıkları görülmüşse bunların taşınma yolları öğrenilerek gerekli önlemler alınmalı, bahçede bitkiler kontrol edilerek virus hastalıkları semptomu gösteren bitkiler varsa bunlar derhal imha edilmelidir.

VERİM

Böğürtlen yetiştiriciliği tekniğine uygun şekilde yapıldığında, tam verim çağındaki 1 dekar böğürtlen bahçesinden 2.0-2.5 ton meyve almak mümkündür.

HASAT VE AMBALAJ

Böğürtlen meyve türleri içerisinde meyvesi en hassas olanlardan biridir. Bu nedenle kısa zamanda bozulabilen ve hızlı tüketilmesi gereken bir meyvedir. Bu nedenle böğürtlen hasadı, ambalajı ve taşınmasında çok titiz davranmak gerekmektedir.
Toplamada gecikme, meyvenin yumuşaması normal rengini kaybederek daha koyu renk alması ile anlaşılır. Derin dondurma ve gıda sanayi için böğürtlen tipik rengini aldıktan sonra hasat edilmelidir.
Böğürtlen meyveleri hasat olumuna geldikten sonra sabah erken saatlerde hasadı yapılmalıdır. Haftada 2-3 defa hasadı yapılmaktadır. Sıcak ve kuru havalarda daha sık hasat edilebilir. Böğürtlen hasadı için günün serin saatleri tercih edilmelidir. Genellikle sabah 8-10 arası en uygun saatlerdir. Hasat edilen meyveler en kısa zamanda serin, gölge bir yere taşınmalı, mümkünse hemen soğuk depoya konulmalıdır.
Gıda endüstri kuruluşlarına işlenmeye gönderilecek meyveler 0.5 - 1.0 kg lık kutulardan 3-5 kglık küçük kasalara kadar daha büyük kaplara doğrudan toplanır. Bu kapların seçiminde alıcı fabrikanın talepleri göz önünde bulundurulmalıdır. Taze olarak pazarlanacak meyveler 100, 250 veya 500 glık küçük plastik kaplara toplanır, bu kaplar ile büyük kasalara dizilerek bu şekilde nakliyeye hazır duruma gelmiş olur. Ambalaj kaplarının altı ezilen meyve suyunun akabilmesi için mutlaka delikli olmalıdır. Aksi halde alt taraftaki meyveler hemen çürürler. Hasat edilen bu meyveler en kısa zamanda serin bir yere alınmalıdır.
Böğürtlen meyvelerinin uzun süre taze olarak muhafazaları genel olarak düşünülemez. Ancak olağanüstü durumlarda -0.5C veya 0Cde %85-90 oransal nem koşullarında 5-7 gün süreyle depolanabilir. Muhafazayı kısıtlayan en önemli faktör meyvelerin çürümeleridir.



MEYVENİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Böğürtlen meyveleri çok çeşitli şekillerde değerlendirilirler. İstenirse krema ile veya diğer meyveler ile birlikte hazırlanan meyve salatası şeklinde tüketilir. Derin dondurularak muhafazaya alınan meyveler uzun süre farklı değerlendirmeler için hazır tutulur. Böğürtlen meyveleri pasta endüstrisinin aranan meyvelerindendir.
Ayrıca meyveler kurutularak değişik şekillerde kullanılmak üzere (meyve çayı gibi) uzun süre saklanabilirler. Böğürtlen meyveleri meyve suyu, konsantre ve likör olarakta kullanılmaktadır. Reçel, marmelat, jöle ve şekerleme endüstrisinde, özellikle kendine özgü güzel kokuları nedeniyle değerli bir hammaddedir.
Son yıllarda hızla gelişen ve tüketimleri artan dondurma ve meyveli yoğurt üretiminde de yaygın olarak kullanılmaktadır

DİKİM SONRASI BAKIM

Dikimden sonra toprak 15-20 cm derinlikte işlenmeli. Sıralar arası çapalanarak kesekler kırılmalıdır. Yabancı ot mücadelesi, hastalık ve zararlılar ile mücadele yapılmalıdır.
Böğürtlenlerde ekonomik ömür 12-13 yıl olup ortalama verim 2 t / da dır.
Meyvenin olgunlaşma döneminde güneşli ve rüzgarlı günleri tercih eder. Yağmurlu mevsimlerde Botrytis daha hızlı bir gelişme gösterir. Bu da çiçeklenmeden önce ve sonra fungisit uygulamasıyla önlenebilmektedir.
*************

Organik böğürtlen pamuktan 6 kat fazla para kazandırıyor

Pancar ve pamuğa gelen kotalardan bıkan çiftçi, organik böğürtlen yetiştirmeye başlayınca pamuktan kazandığını altıya katladı.
Denizli nin Honaz ilçesine bağlı Kocabaş beldesinde Ali Zeytinlioğlu, ilin kapama böğürtlen bahçesine sahip tek çiftçisi olarak faaliyet gösteriyor. Zeytinlioğlu, gittiği tarım fuarlarından birinde böğürtlen görünce, deneme amacıyla 1 dekarlık fide almış. Diktiği fideler ürün vermeye başlayınca işi ciddi manada yapmaya karar vermiş. Denizli Tarım İl Müdürlüğü ne başvuran Ali Zeytinlioğlu na, organik böğürtlen yetiştiriciliği tavsiye edilmiş. Proje hazırlamasında ve uygulamaya konulmasında da destek olunarak 25 dekarlık alanda böğürtlen yetiştirmesine imkan sağlanmış. Zeytinlioğlu, "Diktiğim deneme amaçlı dikensiz kültür böğürtlenlerinden iyi sonuç alınca yardım için Tarım İl Müdürlüğü ne başvurdum. Oradaki mühendis arkadaşlar, organik olarak böğürtlen yetiştirecek olursam yüzde 60 daha düşük tarım kredisi kullanabileceğimi söyledi. Proje hazırlamada ve organik ürün sertifikası almam konusunda yardımcı oldular. Ziraat Bankası ndan aldığım kredi ile 25 dekar kapama böğürtlen bahçesini 2004 yılında kurduk." dedi. Geçen iki sene içinde böğürtlenlerden verim almaya başladığını belirten Zeytinlioğlu, böğürtlen yetiştiriciliğinin pamukla kıyaslandığında kendisine altı kat daha fazla gelir getirdiğini söylüyor. Zeytinlioğlu, "Bu sene 8 ton civarında ürün bekliyorum. Seneye hedefim 20 tona ulaşmak. Ürettiğim böğürtlenlerin organik ürün sertifikası var. Böğürtlenleri taze ve dondurulmuş olarak değerlendiriyorum." ifadelerini kullandı.BÖĞÜRTLENİN FAYDALARI:Türkiye nin hemen her yerinde yabanisine rastlanabilen böğürtlen reçel, pastacılık, dondurma ve içki sanayisine kullanılıyor ve üzüme benziyor. Böğürtlenin idrar söktürmeye, ayaklardaki şişliklerin indirilmesinde, yüksek tansiyonu düşürmede gözlerdeki zafiyeti gidermede faydası olduğu biliniyor. Böğürtlen ayrıca Mesane taşlarının düşmesine yardımcı olduğu gibi ağız, dil, dişeti ve bademcik iltihaplarını gideriyor. Kadınlarda görülen beyaz akıntıyı kesiyor. Haricen kullanıldığı takdirde ağrıları dindirip, yanıkları iyileştiriyor. Kökü kaynatılıp, suyu içildiğinde ise kandaki şeker miktarını düşürdüğü kullananlar tarafından ifade ediliyor. Böğürtlenin organik olması halinde ise faydaları ikiye katlanıyor
***********************
Böğürtlenin Faydaları

--------------------------------------------------------------------------------

Hafıza kaybından, ishale kadar bir çok rahatsızlığa iyi geldiği belirtilen böğürtlene olan ilgi, her geçen gün arttıyor. Uzmanlar tarafından, çiçekleri ve taze meyvesinin bir çok hastalığa iyi geldiği belirtilen böğürtlen, iklim özellikleri nedeniyle en çok Mersin ve Bursa yörelerinde yetiştiriliyor. Kozmetik sanayisi ise böğürtlen aroması bulunan duş jeli ve güzellik losyonları üretmeye başladı.
Diyabet ve böbrek taşlarına faydalı
Böğürtlenin sıkılarak elde edilen suyunun ishal rahatsızlıklarına, taze veya kurutulmuş 20 gram böğürtlen yaprağından yapılan çayın ise, ağız yaralarına iyi geldiğini belirten uzmanlar, antioksidanlar açısından zengin olduğunu belirttikleri meyvesinin ise yaşlılıktan kaynaklanan hafıza kayıplarına, diyabete ve böbrek taşlarına karşı kullanıldığını belirtti.
Böğürtlen nelere faydalı?
Böğürtlen idrar söktürür.
Ayaklardaki şişlikleri indirir.
Yüksek tansiyonu düşürür.
Gözlerdeki zafiyeti giderir.
Mesane taşlarının düşmesine yardımcı olur.
Ağız, dil, diş eti ve bademcik iltihaplarını giderir.
Kadınlarda görülen beyaz akıntıyı keser.
Haricen kullanıldığı takdirde ağrıları dindirir, yanıkları iyileştirir.
Kökü kaynatılıp, suyu içilecek olursa kandaki şeker miktarını düşürür

araştırmalar

Böğürtlen cinsine ait kayıtlar BİLGİLER (1) Tümü >>>

Böğürtlen çeşitleri
Böğürtlen yetiştiriciliğinde karlılığın esası iyi bir çeşit seçiminden geçer. Bu metinde 19 farklı çeşidin tanıtımı resimli olarak yapılmıştır.... Ayrıntılar için tıklayın. Yazar(lar):Şadan Yakut , Hüdai Yılmaz
MAKALELER (20) Tümü >>>
Bazı üzümsü meyvelerin (frenküzümü, ahududu, böğürtlen ve nar) ekolojik yetiştiriciliğe uygunluğu
Ülkemizde gerçek anlamda yetiştiriciliği henüz yaygınlaşmamış olan üzümsü meyveler, ABD ve bazı Avrupa ülkelerinde sanayiye yönelik olarak geniş çapta klasik yöntemlerle yetiştirilmektedir. Dünya ülkelerinin 1998 yılı üretim miktarları ve üretim alanları incelenecek olursa Rusya Federasyonu'nun 12500 ha' lık ve 90000 tonluk üretimiyle dünyanın en önemli ahududu üretici ülkesi olduğu görülmektedir. ... Ayrıntılar için tıklayın. Yazar(lar):Esin Ataseven Işık , Alpaslan Şahin , Kezban Yazıcı Yayınlanan kitap/dergi:Türkiye 2. Ekolojik Tarım Sempozyumu (14-16 Kasım 2001) Yayın Yılı:2001 Sayfa:286-294
Ankara (Ayaş) koşullarında yetiştirilen böğürtlen çeşitlerinin bazı bitkisel özellikleri
2002-2006 yılları arasında Ankara (Ayaş) ekolojisinde yetiştirilen 12 böğürtlen çeşidinin (Arapaho, Boysenberry, Black Satin, Bursa 1, Bursa 2, Bursa 3, Cherokee Chester, Thornless, Dirksen Thornless, Jumbo, Navaho ve Loch Ness) bitkisel özelliklerinde; bitki başına düşen sürgün sayısı, sürgün çapı, sürgün boyu ve sürgün başına düşen verim miktarları hesaplanıp, bulunan değerler birbirleriyle karşılaştırılmıştır.... Ayrıntılar için tıklayın. Yazar(lar):Peral Eyduran , Taner Özdemir , Y. Sabit Ağaoğlu Yayınlanan kitap/dergi:Alatarım Yayın Yılı:2007 Cilt:6 Sayı:1 Sayfa:18-25
Bazı üzümsü meyvelerin (ahududu, böğürtlen, frenk üzümü, bektaşi üzümü, yaban mersini) marmara bölgesine adaptasyonu
Bu araştırma Yalova Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü deneme parselinde 1995-2001 yılları arasında yürütülmüştür. Son yıllarda üzümsü meyvelere olan talebin hızla artmasıyla sofralık, derin dondurulmaya uygun, verimli ve üstün kaliteli çeşitlere ihtiyaç artmıştır.... Ayrıntılar için tıklayın. Yazar(lar):Burhan Erenoğlu , Mehmet Baş , Gürkan Şarlar , M. Emin Akçay Yayınlanan kitap/dergi:Ulusal kivi ve üzümsü meyveler sepozyumu (23-25 Ekim 2003, Ordu) Yayın Yılı:2003 Sayfa:325-329
Bazı böğürtlen (R. fructicosus l.) çeşîtlerinin Tokat yöresine adaptasyonu [2000-2002 yılları (3 yıllık) gözlem sonuçları]
Deneme 1999 yılında kurulmuştur. Çeşitlerin 3 yıllık gözlem sonuçlarına göre; çiçeklenme süreleri ortalama 7- 23 gün sürmüş, çeşitlerin hasadına genellikle Temmuz ayının ikinci haftasında başlanmıştır.... Ayrıntılar için tıklayın. Yazar(lar):Resul Gerçekçioğlu , İsmail Esmek , Mehmet Güneş , Yemliha Edizer Yayınlanan kitap/dergi:Ulusal kivi ve üzümsü meyveler sepozyumu (23-25 Ekim 2003, Ordu) Yayın Yılı:2003 Sayfa:337-343
Bazı böğürtlen çeşitlerinin Ordu ekolojik koşullarına adaptasyonu üzerine araştırmalar (2000-2002 gözlem sonuçları)
Bu araştırma değişik böğürtlen çeşitlerinin (Bursa -1, Bursa- 2, Bursa -3, Bartın, Chester, Jumbo, Navaho, Ness, Waldo, Arapaho, Cherokee) Ordu yöresine adaptasyon yeteneklerini belirlemek amacıyla yapılmıştır.... Ayrıntılar için tıklayın. Yazar(lar):Rüstem Cangi , Ali İslam Yayınlanan kitap/dergi:Ulusal kivi ve üzümsü meyveler sepozyumu (23-25 Ekim 2003, Ordu) Yayın Yılı:2003 Sayfa:348-352
Samsun Çarşamba ovası koşullarına uygun böğürtlen çeşitlerinin belirlenmesi
Araştırma, 1999 yılında Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü arazisine 2x2 m aralıkla dikilen 14 böğürtlen çeşidinden 6'şar bitkide yürütülmüştür. 2000-2002 yıllarında fenolojik gözlemler ve pomolojik kayıtları alınmıştır. İlk hasada Haziran'ın son haftası başlanıp, Eylül ayı sonuna kadar hasatlara devam edilmiştir.... Ayrıntılar için tıklayın. Yazar(lar):Mustafa Akbulut , Nejdet Kaplan , İdris Macit , Cengiz Özdemir Yayınlanan kitap/dergi:Ulusal kivi ve üzümsü meyveler sepozyumu (23-25 Ekim 2003, Ordu) Yayın Yılı:2003 Sayfa:357-360
Bazı ahududu ve böğürtlen çeşitlerinin Giresun ekolojik koşullarına adaptasyonu (2000-2003 sonuçları)
Bu araştırma 12 Ahududu (Heritage, Hollanda Boduru, Bursa Boduru, Aksu Kırmızısı, Rubin, Canby, Nuburg,Cola II, Tulameen, Meeker,Willamette, Summft) ve 14 Böğürtlen (Arapaho, Bursa 1, Bursa II, Bursa III, Black satın, Bartın, Boysenberry, Cherokee, Chester, Dnkson Thornless, Jumbo, Nessy, Navaho ve Waldo) çeşidinin Doğu Karadeniz Bölgesine Adaptasyon yeteneğini belirlemek için Fındık Araştırma Enstitüsü tarafından Giresun'da yürütülmüştür. ... Ayrıntılar için tıklayın. Yazar(lar):Haydar Kurt , Ali Turan , Mine Ruşen Yayınlanan kitap/dergi:Ulusal kivi ve üzümsü meyveler sepozyumu (23-25 Ekim 2003, Ordu) Yayın Yılı:2003 Sayfa:365-371
Isparta koşullarında yetiştirilen bazı böğürtlen çeşitlerinin soğukta muhafazası
Bu çalışma, Isparta koşullarında yetiştirilen Navaho, Dirckson Thomless, Jumbo, Arapaho ve Bursa-1 böğürtlen çeşitleriyle yürütülmüştür. ... Ayrıntılar için tıklayın. Yazar(lar):Mehmet Ali Koyuncu , H. Esin Savran , Kahraman Kepenek , Tuba Dilmaçünal Yayınlanan kitap/dergi:Ulusal kivi ve üzümsü meyveler sepozyumu (23-25 Ekim 2003, Ordu) Yayın Yılı:2003 Sayfa:381-386
Ayaş koşullarında yetiştirilen böğürtlen çeşitlerinin bazı pomolojik özelliklerinin karşılaştırılması
Ankara (Ayaş) ekolojisinde 5 yıl boyunca yetiştirilen 11 böğürtlen çeşidinin (Arapaho, Black Satin, Bursa 1, Bursa 2, Bursa 3, Cherokee, Chester, Dirksen Thornless, Jumbo, Navaho ve Ness) pomolojik özelliklerinden; meyve ağırlığı, toplam asit ve suda çözünebilen kuru madde miktarları mukayese edilmiştir.... Ayrıntılar için tıklayın. Yazar(lar):Y. Sabit Ağaoğlu , Peral Eyduran , Ecevit Eyduran Yayınlanan kitap/dergi:Ankara Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Dergisi Yayın Yılı:2007 Cilt:13 Sayı:1 Sayfa:69-74
Böğürtlen (Rubus fruticosus L.) ve dut (Morus alba L., Morus nigra L.) meyve türlerınde çiçek ve polenlerin bazı morfolojik özellikleri üzerine bir araştırma
Bu çalışmada, Antalya ilinin Korkuteli ilçesinde doğal olarak yetişen beyaz dut, kara dut ve böğürtlen meyve türlerinde çiçek tozlarının canlılık ve çimlenme yetenekleri ile çiçek tozlarının bazı morfolojik özellikleri belirlenmiştir. ... Ayrıntılar için tıklayın. Yazar(lar):Dilek Yaşin , Şadiye Gözlekçi , Cemile Ebru Alkaya Yayınlanan kitap/dergi:Ulusal kivi ve üzümsü meyveler sepozyumu (23-25 Ekim 2003, Ordu) Yayın Yılı:2003 Sayfa:387-391

1 Şubat 2008 Cuma